21 Aralık 2009 Pazartesi


Demokratik
Kapanım !

Bayram Şahin
sahinb01@gmail.com


Türkiye'nin siyasi parti mezarlığına döndüğünü söylemeye sanırım hiç gerek yok. Siyasi Partilerin kapatılmasının anti-demokratik olduğunu, kapatmaların demokrasiye indirilmiş birer darbe olduğunu söylemek, artık klişelerdir(!)Ülkemiz ve demokrasisi bunları içselleştirmiştir! Demokrasi tanımımızın altına bunlar birer dipnot olarak düşülmüştür. Bir başka değişle biz bunları aşmışızdır. Türkiye halkı/medyası yani anlayacağınız her kesim, artık bu gelişmelere alışmış ve alıştırılmıştır. İstediğimiz partiyi, “vereceği karar belli olan” bir mahkeme ve onun kararı ile süslemekteyizdir. Eğer ki bir Parti kuruyorsan, ya bu mahkemenin “kurallarına” bir başka değişle “statüko”ya uyacaksındır – farklı bir söylem geliştirmeyeceksindir-, ya da bu mahkeme içinde örgütlenmeye çalışacaksındır. Geçtiğimiz yıl Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP) kapatılmamıştır.Bundan 10 yıl önce olsa idi, aynı gerekçelerle kapatımış olacaktı. Ama aynı yıl içerisinde bir başka Siyasi Parti, mahkemenin tüm üyelerinin oy birliği ile kapatılabilmiştir. Bu ikisi arasındaki fark sanırım ülkemiz demokrasisinin ilerlediğinden ziyade, Anayasa Mahkemesi içerisindeki güç dengelerinin zaman içerisinde nasıl değiştiğini özetlemektedir.

***
Bir yılı aşkın süredir, ülke gündemini “Demokratik Açılım” yani “Kürt Açılımı” meşgul etmekteydi. Ama gelinen şu nokta, yapılan tüm konuşmaların, toplantıların daha da önemlisi; yeşertilen tüm umutların nafile olduğunun en açık/seçik göstergesidir.
Açılım tartışmalarının üzerinden henüz çok geçmeden, açılımın en büyük muhatabı olan Siyasi Parti kapatılmıştır. Bu durumdan AKP/CHP/TSK... hepsi memnundur. AKP “parti kapatmak anti-demoktariktir” deyip ardına bir “ama” eklemekten çekinmemektedir. AKP'nin kapatılması konusunda Anayasa Mahkemesine verip veriştiren tüm kesimler, “Mahkeme kararına saygılı olmalıyız” söylemlerinin ardına saklanmaktadır. AKP Kürt oylarını kaptırdığı, bir partinin siyaset arenasından çekilmesine sevinmektedir... Anlayacağımız tüm siyasiler, tıpkı Anayasa Mahkemesi üyeleri gibi, kapatma konusunda hemfikirdir!..

***
Kürt Hareketi, 19 yılda 7 tane parti kurmuştur, bazen biri kapanmadan yedek bir tane açmak zorunda kalmıştır. Her zaman kapatılma korkusuyla asılan tabelalar, çok kısa sürede indirtilmiştir! Bu Partilerin Mileltvekilleri öldürülmüştür, meclisten atılmıştır, hapishanelerde yatmıştır, binaları bombalanmıştır... Yok etmek için her türlü yöntem kullanılmıştır anlayacağınız...

***
Peki, istenen nedir? Siyasi bir partiden çok illegal bir oluşum mu istenmektedir? Neden Legal kanallar inatla kaptılmaktadır? Yasal zeminden neden bu kadar çekinilmektedir? 30 yılı aşkındır devam eden bu “kahramanca” mücadeledemizden vazgeçmeyi gururumuza mı yediremiyoruz? Çok mu kahramanız? Ama unutmamak lazım, kan akıyor... Hem ötekinden” hem de “berikinden“... İkisi de “bizden”!...

1 yorum:

  1. bayram kardeşimimi tanırım kendisi yumuşak yuzlu mert ve sevecen görunur amam yazıları
    ve eleştirileri olduk ça sert ve yeridedir
    kardeşim ben inanıyorumki senin ve aekadaşlarının kocaman yurekleriniz vardır
    gazetenizin bir önceki sayısındaki yazında
    çok güzeldi keşke ulusal basın ve milyon
    dolar alarak tıransfer olan yazarlarda sizin kadar cesur olsaydı CERAH PAŞADA zor şartlarda
    çıkardığınız gazeteyi emeğiniz için
    teşekur ederim ZAGROS

    YanıtlaSil